Küçük bir kitap içerisine Mevlâna'yı değil 'görüntüsünü' bile sığdırabilmenin çok zor olduğunu belirtmek istiyorum. Onu anlatmaya çalışmak, bir okyanus içine bir kovayı daldırıp uzaklara taşıdıktan sonra 'Alın okyanus budur!' demeye benzer. O kovadaki su evet, hem Mevlâna'dır, hem de asla o değildir.